A. Tanım:
Dindeki hükmü bakımından kürtaj, ananın veya bir başkasının maddî veya manevî müdahalesi ile cenînin rahimde veya dışarı çıkarılarak öldürülmesidir.
Cenîn, hâmileliğin ilk gününden itibaren hâmile kadının rahmindeki çocuktur.
Özellikle cerrahi tıbbın gelişmesinden önce ilkel yöntemlerle yapılan cenîn katli günümüzde, ameliyat ortamında ve -genellikle- doktorlar tarafından yapılmaktadır.
HANEFİ MEZHEBİ
1.)Henüz dört aylık veya kırk günlük olmayan gebeliğe son verilebileceği görüşünde olan bazı fakihler/âlimler olsa da, gebelik oluştuktan sonra anne için hayatî bir tehlike söz konusu değilse…
Birinci görüş bunun câiz olduğudur.120 günden önce henüz çocuk olarak bir şeyin yaratılmadığını, mevcûdun insan olmadığını, kan, et gibi bir şey olduğunu, organlarının belirmediğini ileri sürmüşlerdir (İbn Âbidin, III, 176; İbn el-Hümâm, II, 495).
En'âm sûresinde (6/98) Allah Teâlâ'nın bütün insanları tek bir nefisten yarattığı, bu nefsin oluş aşamalarında ana rahminin de bulunduğu (nefsin bir müddet ana rahminde kaldığı) ifade edilmiştir. Sûrenin 151. âyetinde ise hem çocukların (evlâd) hem de nefsin öldürülmesi şiddetle yasaklanmıştır. Cenîn, "nefis" kavramına kesin, çocuk (veled-evlâd) kavramına ise ihtimâlli olarak dahildir.
Mümtehine sûresinde (60/12) Hz. Peygamber'e (s.a.v.), kadınlardan bazı suçlar, günahlar ve cinayetler konusunda -bunları yapmamak üzere- söz alması, yemin ettirmesi istenmektedir; bu günahlar ve cinayetler arasında "çocuklarını öldürmek" de vardır. Bu âyetteki çocuklara "cenîn" de dahildir.
" Her birinizin yaratılması anasının karnında kırk günde toparlanır, sonra orada, aynı süre kadar alâka (katılaşmış kan veya asılan nesne) olur, sonra aynı süre kadar muzğa (bir çiğnemlik et) olur. Sonra melek gönderilir, ona rûhu üfler ve kendisine dört sözlük emir verilir: Rızkı, eceli, ameli (yapıp edeceekleri) ve ebedî hayattaki durumu; cenhnetlik mi, cehennemlik mi olacağı yazdırılır..." (Buhârî, Bed'u'l-halk, 6; Müslim, Kader, 1-5).
2.)İkinci görüş câiz olmadığıdır. Bu görüşü savunan Hanefî fıkıhçılara göre -önemli bir mazeret ve sebep bulunmadıkça- cenînin, 120 günden(4 ay) önce de imhâ edilmesi ve düşürülmesi câiz değildir.Burada da cenîn öldürüldüğü veya düşürüldüğünde günah sözkonusu olur, ancak bunu yapanın günahı ve suçu, doğup yaşayan bir kimseyi öldüren katilin günahı kadar değildir (el-Fetâvâ el-Hâniyye, III, 410) Veya
Dört aydan sonraki müdahale ise cinayet sayılmıştır. İsterse annenin hayatını kurtarmak gibi bir durum söz konusu olsun; zira bir hayatı kurtarmak için, başka bir hayata kıymak caiz değildir. Dikkat edilmeli, herhangi bir yanlışlığa düşmemeye çaba göstermelidir.[Bkz. Bilmen, Ö.N., Hukuk-ı İslamiye ve Istılahat-ı Fıkhiye Kamusu, 3, 156]
HANEFİ MEZHEBİNE UYUYORSANIZ Ceninin veya nutfenin ilaç ya da diğer yöntemlerle düşürülmesi cumhurca yani âlimlerin çoğunluğunca caiz görülmemiştir. Dinen kabul edilebilecek hakiki bir özür sebebiyle olduğunda caiz görülmekte ise de, gerçek bir zaruret olmadıkça buna da müsaade yoktur.
ŞAFİİ MEZHEBİ
Bu mezhebe bağlı bulunan bazı fıkıhçılar, kırk günü tamamlanmamış bulunan cenînin düşürülmesinin -Hanefîlerinkine benzer gerekçelerle- câiz olduğunu söylerken, Gazzâlî gibi fıkıhçılar bunun haram olduğunu ifade etmişlerdir ve bu görüşün mûteber olduğu kaydedilmiştir (Şebrâmellesî, VI, 179).
“Genel olarak İslâm ilimlerinde ve özel olarak da fıkıh ilminde uzman olan İmamı Gazâlî, İhyâu-ulûmi’d-din isimli eserinde azil (hamileliği engellemek için dışarı boşalma) konusunu işlerken cenînin imhâsı konusuna da temas etmiş ve şu önemli açıklamayı yapmıştır: “Azil, cenini öldürmeye (kürtaj) veya doğmuş kız çocuğunu toprağa gömerek katletmeye benzemez; çünkü -azilden farklı olarak- bu ikisi, olacağı değil, olmuşu imha etmektir. Bu olmuşun (ceninin) çeşitli aşamaları vardır. Varlığının ilk aşaması, erkek menisinin (spermin) rahme girerek kadının suyu ile karışması ve hayat için müsait hale gelmesidir. Bunu bozmak ve imha etmek cinayettir. Sonra katılaşıp et parçası haline gelirse bunu imha etme cinayeti daha büyük olur. Ruh üflenip insan olarak yaratma ve şekillendirme tamamlanınca cinayet daha da büyür. Cinayetin en büyük olanı ise ceninin canlı olarak ana rahminden ayrılıp çıkmasından sonra onu öldürmektir…” (İhya ve şerhi İthaf, V/ 380. ÖZETLE)
MALİKİ MEZHEBİ
Bu mezhebin fıkıhçıları kırk günden önce de olsa cenîni öldürme ve düşürmenin câiz olmadığını açıkça ifade etmişlerdir (Derdîr, II,266-267).
HANBELİ MEZHEBİ
Hanbelî mezhebi fıkıhçılarına göre, hâmilelik üzerinden kırk gün geçtikten sonra çocuk düşürmek câiz değildir. Kırk günden önce câiz olduğunu söyleyen fıkıhçılar vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder