HZ. ALLAH'IN KELAMI İLE YARATILIŞ
Cihanın yaratıcısının, âlemde olan güzel sanatlarını derin derin düşünmeye sevkeden açık
alâmetleri bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, Hak Teala bu âlemi, varlık ve birliğine alâmet edip, bütün
eşyada, görecek gözü olanlara sanatını ortaya çıkarmakla hikmetinin hakikatlerini
duyurmuştur. Kullarını, kendini tanıma hususunda rağbete getirmek için Kelam-ı
Kadim'inde azametle şöyle buyurmuştur: (Burada yazılan âyetler, Kur'an'daki tertib
üzerinedir.)
Bismillahirrahmanirrahim
"Hamd, âlemlerin Rabbine Mahsustur." (1/2)
"Göklerin ve yerin hükümranlığının Allah'a ait olduğunu bilmez misin? Allah'dan başka
dost ve yardımcınız yoktur." (2/107)
"Allah, kendisinden başka tanrı olmayan, kendisini uyuklama ve uyku tutmayan, diri, her
an yaratıklarını gözetip durandır. Göklerde olan ve yerde ola ancak onundur. Onun izni
olmadan katında şefaat edecek kimdir? Onların işlediklerini ve işleyeceklerini bilir,
dilediğinden başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. Hükümdarlığı, gökleri ve yeri
kaplamıştır, onların gözetmesi ona ağır gelmez. O, yücedir, büyüktür." (2/255)
"Şüphesiz gökte ve yerde hiçbir şey Allah'dan gizli kalmaz. Ana rahminde sizi, dilediği gibi
şekillendirir. ondan başka tanrı yoktur. Güçlüdür, hakimdir." (3/5-6)
"Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allah'ındır. İşler Allah'a varacaktır. (3/109)
"Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl
sahiplerine şüphesiz deliller vardır. onlar, ayakta iken, otururlarken, yan yatarlarken
Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler: "Rabbimiz! Sen bunu boşuna
yaratmadın, sen münezzehsin. Bizi ateşin azabından koru," derler. (3/190-191).
"Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allah'ındır. Allah, her şeyi kuşatır." (4/126)
"Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin hükümdarlığı Allah'ındır. Dönüş onadır." (5/18)
"Göklerin, yerin ve onlarda olanların hükümdarlığı Allah'ındır. Allah, her şeye kadirdir."
(5/120)
"Göklerin ve yerin Allah'ı, içinizi, dışınızı bilir, kazandıklarınızı da bilir." (6/3)
"Gaybın anahtarları onun katındadır, onları ancak o bilir. Karada ve denizde olanı bilir.
Düşen yaprağı, yerin karanlıklarında olan taneyi, yaşı kuruyu -ki apaçık bir Kitap'dadırancak
o bilir." (6/59)
"Göklerde ve yerde olanlar onundur; hepsi ona boyun eğmiştir." (30/26)
"Yakinen bilenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin hükümranlığını şöylece
gösterdik." (6/75)
"Doğrusu ben yüzümü, gökleri ve yeri yaratana, doğruya yönelerek çevirdim, ben puta
tapanlardan değilim." (6/79)
"Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan sonra arşa hükmeden, gündüzü -durmadan
kovalayan- gece ile bürüyen, güneşi, ayı, yıldızları, hepsini buyruğuna baş eğdirerek var
eden Allah'dır. Bilin ki, yaratma da, emir de onun hakkıdır. Alemlerin Rabbi olan Allah
yücedir."(7/56)
"Göklerin ve yerin hükümdarlığı elbette Allah'ındır. Dirilten ve öldüren odur. Allah'dan
başka dost ve yardımcınız yoktur." (9/116)
"Yerde ve gökte hiç bir zerre Allah'dan gizli değildir; bundan daha küçüğü veya daha
büyüğü şüphesiz apaçık bir Kitaptadır." (10/61)
"Göklerde ve yerde olana bakın, de" (10/101)
"Göklerde ve yerde olan herşey Rahman'ın kulundan başka bir şey değildir. And olsun ki
ilmi onları kuşatmış ve teker teker saymıştır." (19/93-94)
"Eğer yerle gökte Allah'dan başka tanrılar olsaydı, ikisi de bozulurdu. Arşın Rabbi olan
Allah, onların vasıflandırdıklarından münezzehtir." (21/22)
"Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu durdururdu. Sonra biz,
güneşi, ona delil kılıp yavaş yavaş kendimize çekmişizdir." (25/45-46)
"Dağları yerinde donmuş sanırsın, oysa onlar bulutlar gibi geçerler. Bu herşeyi sağlam
tutan Allah'ın işidir. Doğrusu o, yaptıklarınızdan haberdardır." (27/88)
"Rüzgarı gönderip bulutları yürüten, oları gökte dilediği gibi yayan ve kısım kısım yığan
Allah'dır. Artık sen de aralarından yağmurun çıktığını görürsün. Allah'ın kullarından
dilediğine verdiği yağmurla daha önceden kendilerine yağmur indirilmesinden ümitlerini
kesmiş oldukları için onlar seviniverirler. Allah'ın rahmetinin belirtilerine bir bak;
yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor? Şüphesiz ölüleri o diriltir, her şeye kadirdir."
(30/48-50)
"Allah'ın geceyi gündüze, gündüzü geceye kattığını, her biri belirli bir süreye doğru
hareket edecek olan güneşi ve ayı buyruk altında tuttuğunu; Allah'ın yaptıklarınızdan
haberdar olduğunu bilmez misin?" (31/29)
"Gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları altı günde yaratan, sonra arşa hükmeden
Allah'dır. Ondan başka bir dost ve şefaatçiniz yoktur. Düşünmüyor musunuz?" (32/4)
"Hamd, göklerde olanlar ve yerde bulunanlar kendisinin olan Allah'a mahsustur. Hamd,
ahirette de ona mahsustur. O, hakimdir, her şeyden haberdardır. Yere gireni ve ondan
çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. o, merhametlidir, mağfiret sahibidir. Gaybı
bilendir. Göklerde ve yerde zerre kadar olanlar bile onun ilminin dışında değildir. Bundan
daha küçüğü ve daha büyüğü de şüphesiz apaçık Kitaptadır." (34/1-3)
"Doğrusu zeval bulmasın diye gökleri ve yeri tutan Allah'dır. Eğer onlar zevale uğrarsa
ondan başka, and olsun ki, onları kimse tutamaz. O, şüphesiz halimdir, bağışlayıcıdır."
(35/41)
"Orada hurmalıklar ve üzüm bağları var ederiz, aralarında pınarlar fışkırtırız. Onu ve
elleriyle yaptıklarının ürünlerini yesinler; şükretmezler mi? Yerin yetiştirdiklerinden,
kendilerinden ve daha bilmediklerinden çift çift yaratan Allah münezzehtir. Onlara bir delil
de gecedir: Gündüzü ondan sıyırırız da karanlıkta kalıverirler. Güneş de yörüngesinde
yürüyüp gitmektedir. Bu güçlü ve bilgin olan Allah'ın kanunudur. Ay için de sonunda kuru
bir hurma dalına döneceği konaklar tayin etmişizdir. Aya erişmek güneşe düşmez. Gece
de gündüzü geçemez. Her biri bir yörüngede yürürler. Onlara da bir delil: Soylarını dolu
gemiyle taşımamız ve kendileri için bunun gibi daha nice binekler yaratmış olmamızdır."
(36/34-42)
"Gökleri ve yeri yaratan, kendilerinin benzerini yaratmaya kadir olmaz mı? Elbette olur;
çünkü o, yaratan ve bilendir. Bir şeyi dilediği zaman, onun buyruğu sadece, o şeye: 'Ol'
demektir, hemen olur. Her şeyin hükümranlığı elinde olan ve sizin de kendisine
döneceğiniz Allah yücedir." (36/81-83)
"Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi, güçlüdür, çok bağışlayandır."
(38/66)
"Onlar, Allah'ı gereği gibi değerlendiremediler. Bütün yeryüzü, kıyamet günü onun
avucundadır; gökler onun kudretiyle dürülmüş olacaktır. O, putperestlerin ortak
koştuklarından yüce ve münezzehtir. (39/67)
"Sur'a üflenince, Allah'ın dilediği bir yana, göklerde olanlar, yerde olanlar baygın düşer.
Sonra sura ir daha üflenince, hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar. Yeryüzü Rabbinin
nuruyla aydınlanır, kitap açılır, peygamberler ve şehitler getirilir ve onlara haksızlık
yapılmadan, aralarında adaletle hüküm verilir. Her kişiye işlediği ödenir. Esasen Allah,
onların yaptıklarını en iyi bilendir. inkar edenler, bölük bölük cehenneme sürülür. Oraya
vardıklarında kapıları açılır. Bekçileri onlara: "Size, içinizden, Rabbinizin ayetlerini okuyan
ve bugüne kavuşacağınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi?" derler. "Evet geldi,"
derler. Lakin azap sözü inkarcıların aleyhine gerçekleşir. Onlara: "Temelli kalacağınız
cehennemin kapılarından girin; böbürlenenlerin durağı ne kötüdür!" denir. rabblerine
karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete götürülürler. Oraya varıp da kapıları
açıldığında, bekçileri onlara: "Selam size, hoş geldiniz! Temelli olarak buraya girin,"
derler. Onlar: "Bize verdiği sözde duran ve bizi bu yere vâris kılan Allah'a hamdolsun.
Cenette istediğimiz yerde oturabiliriz. Yararlı iş işleyenlerin ecri ne güzelmiş!" derler.
(39/68-74)
"Sizin içi yeri durak, göğü bina eden, size şekil verip de şeklinizi güzel yapan, sizi temiz
şeylerle rızıklandıran Allah'dır. İşte Rabbiniz olan Alah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne
yücedir." (40/64)
"Dikkat edin; onlar Rabblerine kavuşmaktan şüphededirler; dikkat edin, Allah şüphesiz
her şeyi bilgisiyle kuşatandır." (41/54)
"Göklerin ve yerin yaratanı, size içinizden eşler, çift çift hayvanlar var etmiştir. Bu suretle
çoğalmanızı ağlamıştır. Onun benzeri hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir." (42/11)
"Gökte de tanrı, yerde de tanrı odur. Hakim olan, her şeyi bilen odur. Göklerin, yerin ve
ikisi arasında bulunanların hükümranlığı kendisinin olan Allah ne yücedir! Kıyamet saatini
bilmek ona aittir. Ona döneceksiniz." (43/84-85)
"Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları oyun olsun diye yaratmadık. Biz onları,
ancak ve ancak gerektiği gibi yarattık. Ama insanların çoğu bilmezler." (44/38-39)
"Övülmek, göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. Göklerde ve
yerde azamet onundur. O, güçlüdür, hakimdir." (45/36-37)
"Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına vermiştir. Doğrusu
bunlarda düşünenler için dersler vardır." (45/13)
"Göklerdeki ve yerdeki ordular Allah'ın. Allah, bilendir, hakimdir." (48/4)
"Göklerin ve yerin hükümralığı Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder.
Allah bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir." (48/14)
"Göklerde ve yerde olan kimseler, her şeyi ondan isterler; o, her an kainatı tasarruf
etmektedir. Öyleyse Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?" (55/29-30)
"Yeryüzünde bulunan her şey fanidir, ancak yüce ve cömert olan Allah'ın varlığı bakidir."
(55/29-30)
"Göklerde ve yerde olanlar Allah'ı tesbih ederler. O, güçlüdür, hakimdir. Göklerin ve yerin
hükümranlığı onundur; diriltir, öldürür. O, her şeye kadidir. O, her şeyden öncedir,
kendisinden sonra hiç bir şeyin kalmayacağı sondur; varlığı âşikardır; gerçek mahiyeti
insan için gizlidir. O, her şeyi bilir. Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa
hükmeden, yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilen odur.
Nerede olursanız olun, o sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür. Göklerin ve yerin
hükümranlığı onundur. Bütün işler Allah'a döndürülür. Geceyi gündüze katar, gündüzü
geceye katar; o, kalblerde olanı bilendir." (57/1-6)
"Göklerde olanları da, yerde olanları da Allah'ın bildiğini bilmez misin? Üç kişinin gizli
bulunduğu yerde dördüncü mutlaka odur; bunlardan az veya çok, ne olursa olsunlar,
nerede bulunurlarsa bulunsunlar, mutlaka onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü,
işlediklerini onlara haber verir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir." (58/7)
"Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allah'ı tesbih ederler. Hükümdarlık onundur,
övülmek ona mahsustur. O, her şeye kadirdir." (64/1)
"Gökleri ve eri gerektiği gibi yaratmıştır. Size şekil vermiş ve şeklinizi güzel yapmıştır.
Dönüş onadır. Göklerde ve yerde olanları bilir; gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da
bilir; Allah, kalblerde olanı bilendir." (64/3-4)
"Yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratan Allah'dır. Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve
ilminin her şeyi kuşattığını bilmeniz için Allah'ın buyruğu bunar arasında iner durur."
(65/12)
"Hükümdarlık elinde olan Allah yücedir ve her şeye kadirdir. Hanginizin daha iyi iş
işlediğini belirtmek için ölümü ve dirimi yaratan odur. O, güçlüdür, bağışlayıcıdır. Gökleri
yedi kat üzere yaratan odur. Rahman'ın bu yaratmasında düzensizlik bulamazsın. Gözünü
bir çevir bak, bir aksaklık görebilir misin." (67/1-3)
"And olsun ki yakın göğü şıklarla donattık, onlarla şeytanların taşlanmasını sağladık ve
şeytanlara çılgın alev azabı hazırladık." (67/5)
"Sizi yerde yaratıp yayan odur ve onun huzurunda toplanacaksınız." (67/24)
"Allah'ın göğü yedi kat üzerine nasıl yarattığını görmez misiniz? Aralarında aya aydınlık
vermiş, güneşin ışık saçmasını sağlamıştır. Allah sizi yerden bitirir gibi yetiştirmiştir.
Sonra sizi oraya döndürür ve yine oradan çıkarır. Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada
yollardan ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için onu size yayan odur." (71/15-20)
(BAŞTA PEYGAMBER EFENDİMİZ OLMAK ÜZERE GÖNDERİLMİŞ TÜM PEYGAMBERLERE,PEYGAMBERİMİZİN ASHABINA,HALİFELERİNE,VARİSLERİNE VE TÜM EVLİYULLAHIN MÜBAREK RUHLARININ MAKAMLARINA 1 FATİHA 3 İHLAS'I ŞERİF HEDİYE EDELİM. ONLARIN İHTİYACINDAN DEĞİL,BİZİM ONLARIN ŞEFAATLERİNE İHTİYACIMIZDAN)
KAYNAK MARİFETNAME
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder